top of page

Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü

Yazarın fotoğrafı: Şafak GürsoyŞafak Gürsoy

Güncelleme tarihi: 13 Haz 2023



Şafak Gürsoy

12.06.2023





Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün çocuk işçiliğine yönelik farkındalığı yükseltmek amacıyla 2002'de ilan ettiği bir gündür.


Her yıl 12 Haziran günü, çocuk işçiliğine karşı duruşu özendirmek için Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü olarak kutlanmaktadır.


Konuyu ele almadan önce, çocuk ve çocuk hakları konusunda bazı bilgiler paylaşmak istiyorum.


Çocuk: Bedensel, ruhsal ve sosyal yönlerden henüz erginliğe ve olgunluğa ulaşmamış bireydir.


Çocuk Haklarına Dair Sözleşme 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Çocuk Hakları Sözleşmesi, en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesi olma niteliğini taşıyor. Türkiye sözleşmeyi 14 Ekim 1990 tarihinde imzalamış, 27 Ocak 1995’te Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak sözleşmenin; 17, 29 ve 30. Maddelerine çekince bırakan Türkiye, bunu da “T.C. Anayasası, 1923 tarihli Lozan Antlaşması hüküm ve ruhuna uygun yorumlama hakkı” olarak gerekçelendirmiştir.


Çocuk Hakları’nın temel ilkeleri nelerdir;


♦ Ayrım gözetmeme

♦ Çocuğun yüksek yararı

♦ Yaşama ve gelişme hakkı

♦ Katılım hakkı


Çocuk işçiliği ile mücadelede en çok önemsememiz gereken konulardan birisi çocukların hangi haklara sahip olduklarını bilmeleri için geliştireceğimiz yöntemler olmalı. Çocukların doğuştan sahip oldukları bu hakları çok iyi öğrenmeleri ve içselleştirmeleri gerekiyor ki yaşam kalitelerini verecekleri kararlar ile doğru yönde etkileyebilsinler.


Sonuçta çocuk da olsa yetişkin de olsa insanlar kararlarından oluşuyorlar. Bugün verdiğimiz bir karar bizi ya da çocuğumuzu hangi yönde etkiliyor, karar verme sürecimizde bizi doğrudan etkilemesi gereken nedir diye baktığımızda şunu söyleyebiliriz: Doğru bilgi ve bu doğru bilgiye ulaşma isteği.


O Yüzden karar vermeden önce ne deriz?: Biraz düşüneyim. Bu bazen gerçekten düşünmek istemek içindir, bazen de acaba hayır mı desem demektir aslında. “Hayır” diyebilmek önemlidir; kendimiz, çevremiz ve ülkemiz adına “hayır” diyebilmek. Geleceği düşünerek karar verme sürecimizde hem duygusal hem de ruhsal açıdan gerçekçi ve kocaman bir “hayır” diyebiliriz.


Yukarıdaki paragrafta açıkladığım çocuk kelimesinin tanımında belirtildiği üzere; bedensel, ruhsal ve sosyal yönlerden henüz erginliğe ve olgunluğa ulaşmamış birey olmak yani çocuk olmak, sizin haklarınızın olmadığı anlamına gelmiyor. Çocuk Hakları; kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır. Bu hakları ne kadar iyi öğrenip uygularsak, çocuklarımız ile ilgili karar verme sürecimizde ya da doğrudan çocukların karar verme sürecinde etkilerini hep birlikte gururla izleriz.


Geleceğe dair umudunu tüketmemiş bir insan olarak belirtmek isterim ki bu bir umut yazısıdır;


Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 28. Maddesi şöyledir;


“Eğitim her çocuğun temel hakkıdır. Hiçbir çocuk eğitim hakkından yoksun bırakılamaz.”

Bu madde, taraf devletlere şu çağrıyı da yapıyor;


Toplumun ortalama eğitim süresinin yükselmesine bağlı olarak devlet, eğitim sisteminin, bireylerin; ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerinin gerektirdiği yönlendirmeyi mümkün kılacak şekilde düzenlenmesi ile çocuklara eğitim ve meslek seçimi konusunda rehberlik etmelidir.

Denge ve Denetleme Ağı’nın instagram sayfalarında başlattığı, ‘Sivil Toplum Soruyor’ adlı bir faaliyet ile “Sivil Toplumdan Yeni Hükümet ve Meclis’e Sorular” başlığında sorulan sorulardan birisi:


“Zorunlu eğitim ülkemizde 12 yıl olarak kabul edilmiş olsa da zorunlu eğitim çağında olup okula gitmeyen öğrenci sayısı yaklaşık 570 bin. Çocuğunu okula göndermeyen velilere yönelik cezaların caydırıcılığı konusunda bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?”


Çocuk Hakları Sözleşmesi Çocuk işçiliğini doğrudan ilgilendiren 32.maddesi ise şöyledir;

Çocuğun çalışmama hakkı. Yani ” Çocuklar çalıştırılamaz.”


İçerisinde Türkiye’nin de bulunduğu sözleşmeye taraf devletler çocukların çalıştırılmasına karşı çıkarlar. Çocukların her türlü tehlikeli işlerde çalışması bu sözleşmeye aykırıdır.

Çocuklar, eğitimine ya da sağlığına zarar verecek hiçbir işte çalıştırılamaz.


Taraf devletler, bu maddeyi uygulayabilmek için yasal, idari ya da eğitsel her türlü önlemi alır. Çocuğun bir işte çalıştırılması için asgari yaş sınırı tespit ederler.


Türkiye’de yasalar diyor ki;


16 yaşından küçük çocuklar çalıştırılamaz. 16 yaşından büyük çocuklar ise, yasaların izin verdiği işlerde, anne ve babalarının izinleriyle çalışabilirler. Buna aykırı davrananlar cezalandırırlar. Çocuğun çalıştırılması suçtur.


Fakat maalesef birçok ülkede yasal olmayan şekillerde çalıştırılmaya zorlanan, çocuğun istismarının söz konusu olduğu hepimizin içini karartan durumlar var. O yüzden çocuk işçiliğiyle mücadele hepimizin iş birliği ile karşı çıkmamızı gerektiren ve Hemen Şimdi! Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin okullarda ders olarak okutulması için ilgili kararların hayata geçirilmesi gereken bir konudur. Çocuk Hakları Derneği olarak bizim 2022 tarihinde başlattığımız ‘Çocuk Hakları Ders Olsun’ kampanyamız işte bunun için çok önemlidir.




UNİCEF İyi niyet elçisi Orlando Bloom, ‘Tales by Light’ dizisi 3.sezon Muhtaç çocuklar kısmında Bangladeş’in başkenti Dhaka’nın aşırı yoksul mekanlarında yaşayan ve çalışan çocukların durumunu gözler önüne seriyor. Mutlaka izleyip ders çıkarmamız gereken bu Netflix dizisini tavsiye ediyorum.


Dünya’daki 10 çocuktan biri çocuk işçi.

Bu çocukların Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele’nin ve çocukların kendi haklarını öğrenebilmesinin yolunu açmanın ne kadar değerli ve hayati derecede dikkat etmemiz gereken bir konu olduğu açık ve net.


TÜİK, Türkiye Çocuk Araştırması 2022 verilerinde 13-17 yaş arası çocuklar ile çocuk hakları konusunda yapılan farkındalık araştırmasının verilerine göre;

Hangi haklara sahip olduğunu bilen çocuklar yüzde 53,3;

Çocuk hakları sözleşmesini duyan çocuklar yüzde 45,1;

Yetişkinlerin genellikle çocuk haklarına saygı duyduğunu düşünen çocuklar yüzde 52,7.


Yine TÜİK’in paylaştığı veriler yaş grubuna göre incelendiğinde;

5-14 yaş grubunda çalışan çocukların %64’ünün tarım sektöründe, 15-17 yaş grubunda çalışan çocukların ise %51’inin hizmet sektöründe olduğu görülmüştür.


Haklarını bilen çocukların ve var olan haklara saygı gösteren kişilerin artacağına inancım sonsuz.


Diğer ülkelerden çocuk işçiliği ile ilgili başka bir örnek ise;


ABD’den ilginç bir haber ile devam etmek istiyorum yazıma. BİA Haber Merkezi’nin 19 Nisan 2023’te yayınladığı habere göre ABD’de bir eyalet çocuk işçiliğini yasallaştırdı.

“Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) orta batı eyaletlerinden Iowa, çocuk işçiliğinin önündeki engelleri gevşeten tartışmalı yasa tasarısını senatodan geçirdi.


32'ye karşı 17 oyla geçen tasarı uyarınca Iowa, çocuklarının şu anda yasak olan içki servisi gibi işler de dahil olmak üzere daha uzun saatler çalışmasına izin verdi.


Yasa okul eğitim programının bir parçası olarak çatı, yıkım ve imalat gibi şu anda küçükler için yasak olan sektörlerde çalışmasına da izin veriyor.


Buna göre 16 yaşın altındaki çocuklar günde 6 saat ve yetişkinlerle aynı gün sayısında çalışabilecekler. Bu şu anda o yaş grubu için izin verilenden iki saat daha fazla.


Ayrıca 14 yaşındakiler gece vardiyasında, 15 yaşındakiler de montaj hatlarında çalışabilecekler. 16-17 yaşındaki çocuklar da ebeveynlerinin yazılı izni ile restoranlarda içki servisi yapabilecekler.


Tasarının Cumhuriyetçi destekçileri, yasanın Iowa’yı modernleştireceğini ve çocuklara işgücü eğitim programları aracılığıyla değerli beceriler öğreteceğini savunuyor.


Yasa tasarısını hazırlayanlardan Cumhuriyetçi Adrian Dickey "Geçmişte köleliğin var olduğunu biliyoruz. Ancak olmadığı bir yer var, o da bu yasa tasarısı" diyerek çocuk işçiliğini savundu.


Büyük çoğunluğu Demokrat olan yasa karşıtları ise yasanın çocuklara zarar vereceği söylüyor. Ayrıca deneyimsiz çocukları daha tehlikeli çalışma ortamlarına maruz bırakarak işyeri kazaları riskini artıracağını belirtiyor.


Demokrat Zach Wahls ise "Hiçbir Iowa genci Amerika'nın en ölümcül işlerinde çalışmamalı. Iowa’nın Cumhuriyetçi politikacıları işgücü krizini çocukların sırtından çözmek istiyor” diyerek tepkisini dile getirdi.


İşçi sendikaları da yasa tasarısına karşı protesto gösterileri düzenledi. Iowa Emek Federasyonu Başkanı Charlie Wishman, ABD genelinde çocuk işçiliği yasalarını gevşetme çabalarının "bazı eyaletlerde yeterli işçi olmadığı gerçeğiyle başa çıkmanın tembel bir yolu" olduğunu söyledi.”


BİA Haber Merkezi’nin paylaştığı bu haber gerçekten de tartışmaya çok açık.


Peki hakettiği gibi güzel yaşamayı isteyen bir çocuk, sizce çok şey mi istiyor? Onlar Çocuk ve Hakları Var! Bu yüzden elimizi kalbimizin üzerine koyup duygularımızla hayata anlamlı bir pencereden bakmalıyız.


Her birimiz nasıl ki bu güzel medeniyetin bir parçası isek, aynı şekilde ‘maalesef’ dediğimiz ‘keşke böyle olmasaydı’ dediğimiz şeylerden de sorumluyuz ama sadece birkaç kişi değil, herkes. Çünkü birkaç kişi dersem eğer bu gibi konuları kendine dert edinmiş kişilere haksızlık yapmış olurum.


Eğitime, bilime, insan haklarına, çocuk haklarına değer veren, sivil toplum kuruluşlarında görev alan, az ya da çok katkı sağlayan herkes çok değerli.


Dilerim daha çok kişi STK’larda fikirleriyle, eylemleriyle ve geleceğe yön verecek güzel iklimleriyle var olurlar.


Şairin de dediği gibi; Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek



Kommentarer


bottom of page