top of page

ÇEDES ve ÇOCUK HAKLARI

Yazarın fotoğrafı: Şafak GürsoyŞafak Gürsoy

23.06.2023

Şafak Gürsoy





Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin dört temel ilkesi vardır, Hatırlayalım;

*Ayrım gözetmeme

*Çocuğun yüksek yararı

*Yaşama ve gelişme hakkı

*Katılım hakkı


Bu ilkeler çocuk hakları sözleşmesinin çok iyi anlaşılması, uygulanması ve içselleştirmesi gereken ilkeleridir.


Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ortak yürüttüğü ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi işbirliği Protokolü’ (ÇEDES) 2023 itibariyle tüm okullarda başlatıldı.

3 Kasım 2021’de imzalanan protokolde, “Protokol herhangi bir süre ile sınırlandırılmamakla birlikte tarafların çoğunluğunun mutabakatı ile fesih yapılabilir” ibaresi yer alıyor.

Proje adı olarak güzel fakat içerik olarak adı ile aynı anlamı içeriyor mu doğrusu şüphelerim var. Buzdağının görünen kısmını şimdiden dikkatli bir şekilde anlayıp, çözümleyip ona göre kendimize yer belirlemeliyiz. Biz kimiz?


Bülent Gürsoy’un geleceğe ışık tutan “Yatay Zeka” yazısından alıntı yaparak yazıma devam etmek istiyorum;

“Yaratıcı, yenilikçi, analitik ve eleştirel düşünen bireyler yetiştirilmesi için oluşturulan müfredatı ve bu nitelikteki müfredata uygun öğretmen eğitimini yok ediyorlar, hatta ettiler.

Yine, büyük önderimiz, yol göstericimiz Atatürk’e baktığımızda o ne diyordu?:

“Biz ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. Bizim yolumuzu çizen; içinde yaşadığımız, yurt, bağrından çıktığımız Türk Milleti ve bir de milletler tarihinin binbir facia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız neticelerdir“.

“Ben manevi miras olarak; hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım akıl ve ilimdir. Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde, akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçım olurlar.””

Bu öngörülü yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Bu anlamda Cumhuriyetin temel ilkeleri üzerinde kurulmuş olan, Atatürk’ün de işaret ettiği biçimde, eğitim sistemini geliştirmek yerine; yolundan saptırmaya dönük bu tür amaçlı uygulamalar, ulusumuzun bütünlüğünü sarsacak ve milletimizi ayrıştıracak faaliyetlerdir. Bu gibi faaliyetlerin önlenmesi gerekir.


Değişen ve dönüşen dünyada artık teknoloji, eğitim, haklar, özgürlükler ve yasalar entegre ve uyumlu olmak durumunda. Birbirimize ve değerlerimize elbette sahip çıkmalıyız. Peki bunun yöntemi nasıl ve ne şekilde olmalı? Kapsayıcı olmak, demokratik olmak ve aynı zamanda ilkesel olarak dik durabilmek şeklinde olmalı. Yani herkesin belli ilkelerde (özellikle çocuklar ile ilgili) aynı standartlarda aynı görüşte olması gerektiğine inanıyorum. Bu ilkeleri yazımın başında sizlerle paylaştım. Yine paylaşacağım;

Neden aynı ilkeleri ikinci defa daha yazayım?

Çünkü bazen (bende yapıyorum) bir yazıyı bile okurken tembellik yapabiliyoruz. Önemsemek, sahip çıkmak ve korumak gerekir güzel düşüncelerle hazırlanmış bu Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni, değerli ilkelerimizi. Bunlar bizim için düşünülmüş, bana göre anahtar kelimesi “mutluluk” olan, iyiliğimizi isteyen evrensel ilkelerdir.


Çoğu zaman çocuklar yetişkinlerden daha anlamlı, daha iyi ve daha gerçekçi düşünürler. Bizler de çocuk değil miydik, şimdi yetişkin olduğumuzda neden kendimizi, çocukluğumuzu unutalım?

Bir yetişkin içindeki çocukluğu ve o çocuğun gerçekliğini, duygularını, neşesini, mutluluğunu, sempatisini; kendini yetiştirmiş ve geliştirmiş bir birey olarak, Cumhuriyetin bize sunduğu imkanlar çizgisinde devam ettirmelidir.


Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 2. Maddesi şöyle der;

“Hiçbir çocuk ırk, renk, cinsiyet, dil, din ve etnik köken gibi nedenlerle ayrımcılığa tabi tutulamaz”.

Bu sözleşmeyi imzalayan devletler, kendi ülkelerindeki her çocuğa, hiçbir ayrım yapmaksızın bu maddeyi uygular.


CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, ÇEDES Projesi'ne ilişkin, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e yanıtlaması istemiyle TBMM başkanlığına soru önergesi verdi;

Bu uygulama Tevhidi Tedrisat Kanunu'nu (Öğretim Birliği Yasası) ihlal etmekte midir?

Görevlendirilecek olan imam, müezzin ve vaizler pedagojik formasyona sahipler midir

"ÇEDES Projesi ne zaman uygulanmaya başlanacaktır?”

“Bu proje hangi tarihler arasında sürdürülecektir?”

“ÇEDES Projesi kapsamında kaç okula manevi danışman atanacaktır? Proje kapsamında toplam kaç din görevlisi (imam, müezzin, vaiz) ve öğretmen görevlendirilecektir? Projenin İzmir'de uygulanmaya başlanacağı bilinmektedir. İzmir'deki okullar hangi kapsamda belirlenmiştir? Başka hangi illerde uygulanacaktır?” diye sordu.

Konu ile ilgili yazıya buradan ulaşabilirsiniz.


2022’de pilot olarak başlanan proje kapsamında, bu yıl açıklanan ÇEDES Uygulama Usul ve Esaslarına göre, projenin amacı şöyle: “Öğrencilerimizin ‘Millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerimizi benimseyen, koruyan ve geliştiren fertler olmalarına’ ayrıca çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerimizi kendi yaşantılarında inşa etmiş; akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim sahibi, bedensel ve sosyal bakımdan dengeli bireyler olarak yetiştirilmesine katkı sağlamak.”

Yukarıdaki cümlede geçen bazı kelimelerin anlamları ise şöyle;

Akl-ı selim : Hüküm ve kararlarında doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayıran akıl, sağduyu.

Kalb-i selim: Bozulmamış saf kalp ve sağduyu.

Zevk-i selim: En kusursuz, en yüksek derecedeki zevk.


Projenin uygulama usul ve esaslarında, ‘Kulüp faaliyetlerinin, dersleri aksatmayacak şekilde hafta içi okul ders saatleri dışında veya hafta sonu düzenlenmesine özen gösterilir’ denmesine karşın, Okul Müdürlüklerinin Yükümlükleri bölümünde ise ‘Temsilci öğretmenlerin, değerler kulübü çalışmalarını kolaylıkla yürütebilmesi için ders programlarında gerekli düzenlemeleri yapar’ ibaresi yer alıyor. Böylece okul müdürü, temsilci öğretmenin ders programını ÇEDES’e göre ayarlama yetkisine sahip bulunuyor.

Okullara verilmek üzere değerli avukatlarımız tarafından hazırlanan dilekçe örneğini ileride ihtiyaç dahilinde kullanmanız için sizinle paylaşıyorum.



Dilekçe örneği:


………… Okulu Müdürlüğüne, Okulunuzun … Sınıfında öğrenim gören …………. numaralı ……………... isimli öğrencinin velisiyim.


Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Milli Eğitim Müdürlüklerinin, mülki amirlerin resmi ya da gayri resmi herhangi bir kurum, kuruluş ve kişilerle imzaladığı, imzalayacağı ÇEDES ve benzeri protokol veya protokoller kapsamında, okulunuzda yapılacak etkinliklerde öğrencimin görevlendirilmesine ve bu etkinliklere katılmasına; izin vermiyorum.


-Müfredatta yazılı eğitim öğretim faaliyetleri dışında ve Milli Eğitim Mevzuatında yer almayan sosyal etkinliklere (sosyal kulüp faaliyetleri, belirli gün ve hafta vb faaliyetler dışındaki etkinliklere) katılmasına izin vermiyorum.


- Hangi unvan, makam, statü ve kimliğe sahip olursa olsun; denetleme yetkisi olmayan ve pedagojik yeterliliği bulunmayan kişilerin ders saatinde veya teneffüslerde sınıfa, okulun toplantı, konferans, spor, sosyal etkinlikler salonlarına alınmasına ve bu mekânlarda yapacakları etkinliklere iznim olmadan öğrencimin katılmasına izin vermiyorum.


- İznim olmadan, öğrencimin bu şahısların uhdesine verilerek, ne amaçla olursa olsun okul dışına çıkarılmasına; ayrıca öğrencimin kimlik ve telefon bilgilerinin herhangi bir kişi, kurum ve kuruluşla paylaşılmasına onay vermiyorum.


Aksi takdirde her türlü yasal işlemi başlatacağımı bilgilerinize arz ederim.

……../……./2023

Ad ve Soyad



İmza



Adres




ÇocukHaklarıDersOLsun

Comments


bottom of page